11 Haziran 2011 Cumartesi

İHTİYAR GENÇLİĞİM

Bazen diyorum ve içimden geçiriyorum kendi kendime, her gece vakti yatağa yattığımda. Elimi göğsümün sol tarafına koyuyorum bilip bilmeden. Bir şeyler ahenkli bir şekilde kımıldayıp duruyor. Oysa yaşamımın bu kıpırtıya ait olduğu aklıma geliyor. Sadece bir et parçası ve canlılığını nereden aldığını bilmeyen bir ahenkler dizisi. Her terimi ayrı bir harmoni. Sanki hiç durmayacakmış gibi atıp duruyor kanı, vücudun en uç noktalarına. Hâlbuki bu işleyiş her an durabilir. Ve bu duraksama bizi nerede yakalar bilemeyiz. İşte insanın hiç ölmeyeceğini zannetmesi bundan değil midir? Belki görevimizin başında belki de en sevdiklerimizle beraberken ya da gözlerimizi sabahleyin açmak için kapattığımız uykumuzda. Kim bilebilir ki bir saniye sonramızı dahi tahmin edemediğimiz bir hayatta akıbetimizin nerede olacağını? Ne kadar vurdumduymaz ve hoyratça yaşıyoruz. Körü körüne amaçsız ve düşüncesiz.
Klişeleşmiş bir söz ama sessiz bir çığlık atıyorum. Uykumu kaçırıyor düşüncelerim. Ne belli ki belki bu benim son gecem. Pamuk ipliğine bağlı bir yaşam.
Günün bütün yorgunluğu ekleniyor bunca şeyin üzerine. Başlıyorum kendimi hesaba çekmeye. Bugün ne yaptım ki? Gözlerimi açtım, kalktım, konuştum, yedim, içtim ve en son uyuyorum bu kadar bir gün. Hesap, bu kesret mekânda yaptığın her şeyin son işlemi. Toplanacak, çarpılacak, bölünecek, çıkarılacak ve ennihayetinde bir sonuç: birazcık ama birazcık daha yok muydu denilecek belki.
Bırak kibri, riyayı, hasedi, kini… Niye yaşıyoruz ki?
Bu genç yaşımda üç gün sadece üç gün bir ihtiyar gibi yaşamak istiyorum. Onlar gibi kuvvetim olmasın diyorum, dizlerimde ağrılarım olsun, çıkamayayım merdivenleri. Görmesin gözlerim, duymasın kulaklarım, uzanmasın ellerim, uzanmasın ki anlayayım Yaradan’ın verdiği bu en büyük nimetlerin kıymetini. Anlayayım ayaklarımın, gözlerimin, kulaklarımın, ellerimin vs. kıymetini. Sanki on yıllarca yaşamış gibi iki büklüm şu ihtiyar gençliğimde…
 Fikirsizce, anlamsızca, hoyratça bitirmeyeyim anlaşılması zor bu ömrü. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler...