4 Mart 2012 Pazar

DÜŞÜNCE GÜNLÜĞÜM-II: Bir Garibim Şu Sıralar...


Yaklaşık bir haftadır güneş ışığı süzülmüyor odamın penceresinden. Karanlık bir dehlizde volta atar gibi oradan oraya dolaşıyorum. Eskiden olsa dışarıya çıkar bir yerlere takılırdım, oyalanırdım. Çoğu kez yağmur, çamur demeden şehrin bilmediğim caddelerinde, sokaklarında dolaşır, kendimi kaybederdim. Şimdi ne oldu da bu kadar içine kapanık, karamsar, duvarlar arkasına sıkışmış buluyorum kendimi. Ben böyle olmamalıydım diyor içimden bir ses. Ama oldu işte be diyorum, oldu. Galiba yaşlanıyorum diye düşünüyorum. Yalnızlığı sever oldum, çünkü.

Ergenlik günlerim çabuk geçti ve ben bunu fark etmedim bile. Şimdi daha az bakıyorum kendime, aynamdan. Baktığım zamanlarda yandan loş bir ışık vurmuş, alnımın terlerinin aktığı kıvrımların karanlığı gözüme çarpıyor, göz sinirlerimden beynime doğru giden uyaranlarda. Memleket meselesi daha bir ilgilendirir oldu, aslan ekmek ağız meselesi hani. Bir hüsnü talil yapıyorum, saçlarıma yıldızlar düşmeye başlamış, farkında bile değilim ya da elimden geldiğince fark etmemeye çalışıyorum.

Artık eskisi gibi kaldırmıyor zihnim, desibeli yüksek marjinal tonajlı parçaları. Türk sanat musikisi dinler oldum, garip bir şekilde. Hani hiçte fena değillermiş. Kanun sesi daha bir sûkun geliyor. Evet, eski kelimelerden de kullanmaya başladım. Hep eski yıllardan bahseder oldum. Hep zamane gençlikten yakınmaya başladım.
Anlayacağın, bir garibim şu sıralar. Kendimden farklıyım...

4 yorum:

  1. Birazını da çoktandır böylesinin unuttuğumuz kışa borçluyuz sanırım.

    YanıtlaSil
  2. insan artık baharlar görmek istiyor...

    YanıtlaSil
  3. bahar geldide siz farket miyorsunuz?

    YanıtlaSil
  4. şu aralar herkeste bir garip nedense...

    YanıtlaSil

Yorumunuz için teşekkürler...